Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği ( TJOD)’den Basın Açıklaması

Danıştay’ın kararının ne anlama geldiğini hem hekimler hem de Sağlık Bakanlığı iyi değerlendirmeli ve hukuka uyulmalıdır.

Danıştay 5. Dairesi’nin verdiği kararın gerekçesinde,

5947 sayılı Yasa’nın Üniversite öğretim elemanlarına muayenehane açma yasağı getiren 3. Maddesinin iptal edilmiş olması da, aynı Yasa‘nın 7. maddesindeki ibarenin iptalinin doğurduğu hukuki sonuçları açık bir biçinde desteklemektedir. Üniversite öğretim üyelerinin muayenehane açma yasağı ortadan kaldırıldığında, özel muayenehane açma konusunda diğer doktorlar için hangi kurallar geçerli ise öğretim uyeleri için de aynı kuralların uygulanması gerektiği açıktır. Bilindiği gibi 1219 sayılı Yasa’nın 5. maddesi doktorlara özel muayenehane açma yetkisi vermektedir.

Denmektedir. Danıştay’ın gerekçesinde de, öğretim üyelerinin serbest çalışma yasağının ortadan kaldırıldığı ama özel muayenehane açmalarıyla ilgili düzenlemenin kamu hekimleri ile aynı olduğu belirtilmektedir.

Dolayısıyla, bakanlığın Danıştay kararını “kamudaki hekim muayene açamaz” tarzındaki yorumlaması ve daha sonra da “öğretim üyelerinin durumuna da YÖK karar verir “ açıklaması.YÖK’ü de kendisi gibi davranmaya davet etmektedir..Şu anda kamuya yapılan ve yapılacak olan yanlış uygulamalar , üniversite öğretim üyelerini de yakından ilgilendirmektedir.. Burada gerçekleştirilmek istenen bir oldu-bittinin üniversiteye de yansıyacağı unutulmamalıdır. Kamudaki meslektaşlarımıza yapılabilecek olan yanlış uygulamalara, öğretim üyeleri de duyarlılıkla yaklaşmalı ve bunun bir gün kendisini de ilgilendirebileceğini bilmelidir..

Bütün sorunların çözümü, AYM’ nin gerekçeli kararının yoruma olanak vermeyecek şekilde net olmasında yatmaktadır. Deneyimli hukukçulara göre AYM’nin kararının anlamı nettir ve tüm hekimlerin muayenehane açmasını serbest bırakmaktadır. Danıştay’ın son kararı da bunu desteklemektedir ve kamudaki hekimlerin 30 Temmuz 2010’dan sonra muayenehanelerini kapatma zorunluluğu yoktur. Bu karar kurumsal ya da kişisel yorumların üzerindedir ve uyulması gerekir. Bu kararları tanımamak ve bunda ısrar etmek, bunları dinlememek, hukuk devleti içerisinde düşünülmesi bile mümkün olmayan eylemlerdir. Sağlık Bakanlığı, kendi isteği ve planlaması doğrultusunda olmayan hukuk kurallarına da uymakla yükümlüdür. Bu devlet olmanın en temel gereğidir. İhtimal vermesek de, hukuka aykırı uygulama ve yaptırımlar, AYM’ nin gerekçeli kararından sonra, anayasal suç ve tazminat olarak Bakanlığa geri dönebilir. Kalem kılıçtan keskindir. Bunu kimsenin unutmaması gerekir.

Prof. Dr. İsmail Mete İtil

TJOD Başkanı