TJOD’nin Uzmanlık Eğitimi ve Yan Dallarla İlgili Açtığı Dava Dosyası ve TJOD’nin Açıklaması

Değerli Meslektaşlarımız,

Geçtiğimiz günlerde, TUK ( Tıpta Uzmanlık Kurulu ) tarafından Perinatoloji ve Jinekolojik Onkolojik Cerrahi yan dal olarak kabul edilmiş ve bu dallarla ilgili başvuru dosyalarının bir kısmı kabul edilerek onaylanmıştır.

Bildiğiniz gibi TJOD ,  18.07.2009 tarih ve 27292 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren, Tıpta ve Diş Hekimliğinde Uzmanlık Eğitimi Yönetmeliği’nin 27. maddesine ek olarak düzenlenmiş bulunanEk-1 ’deki çizelgenin 24. sırasında yer alan, “Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı İhtisas Eğitimi Süresini 4 yıl” olarak belirleyen kısım ile aynı maddeye ek olarak düzenlenmiş olan Ek-3’teki Tıpta Uzmanlık, Bağlı   Ana Dalları ve Eğitim Sürelerini Belirleyen Çizelgenin 32. maddesinde yer alan “Jinekolojik Onkoloji Cerrahisi Kadın Hastalıkları ve Doğum- 3 yıl” kısmı ve ayrıca aynı çizelgenin  37.  sırasında yer alan “Perinatoloji Kadın Hastalıkları ve Doğum–2 yıl” kısmının yürütmesinin durdurulması ve iptali ile ilgili dava açmıştır..

Danıştay 8. Daire Başkanlığı’nca, 19.04.2010 tarihinde ek-1 sayılı çizelgenin 24. sırasında yer alan Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Dalı Uzmanlık Eğitimi Süresinin 4 yıl olarak belirlenmesine ilişkin düzenleme ve ek-3 sayılı çizelgede Üreme Endokrinolojisi ve İnfertilite disiplinine yer verilmemesine ilişkin eksik düzenleme yönünden yürütmenin durdurulmasına karar verilmiştir. Başbakanlık ve Sağlık Bakanlığı’nın yürütmenin durdurulması kararına ilişkin itirazı Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun 24.06.2010 tarihli kararıyla reddedilmiştir. Dava derdest olup henüz inceleme aşamasındadır,
Anılan Yürütmenin Durdurulması kararı Davalı Sağlık Bakanlığı’na 20.05.2010 tarihinde tebliğ edilmiştir. Bu durumda davalı Bakanlık 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 28’inci maddesinin amir hükmü gereği mahkeme kararını en geç otuz günlük yasal süre içinde uygulamak zorundadır. Bir başka anlatımla davalı Sağlık Bakanlığı yürütmenin durdurulması kararının kendilerine tebliğ edildiği tarihten en geç 30 gün sonra, 19 Haziran 2010 tarihinden itibaren anılan yargı kararı doğrultusunda işlemler tesis etmek zorundadır.

Somut olay/dava bakımından;

a-Sağlık Bakanlığı Yürütmesi durdurulan düzenleyici işlemlere dayalı hiçbir idari işlem tesis etmemek,

b-Yönetmeliğin “Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı İhtisas Eğitimi Süresini 4 yıl” ve ek-3 sayılı çizelgedeki, Üreme Endokrinolojisi ve İnfertilite disiplinine yer verilmemesine ilişkin eksik düzenleme itibariyle yan dallara ilişkin kısmını da keza yasal süre içinde yeniden düzenlemek durumundadır.

18.07.2009 tarih ve 27292 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren, Tıpta ve Diş Hekimliğinde Uzmanlık Eğitimi Yönetmeliği’nin anılan kısmı söz konusu yürütmeyi durdurma kararı karşısında yürürlükte değildir. Bu yönetmelik, bu konudaki önceki yönetmeliği yürürlükten kaldırmış olduğundan, bu konudaki eski yönetmelik ve düzenleyici işlemler de aynı şekilde hukuken geçerli değillerdir. Yürütmeyi durdurma kararından sonra yeni düzenleme yapılması yerine yürürlüğü hukuken söz konusu olmayan mülga bir yönetmeliğin uygulanması hukuken geçerli değildir. Bu yöndeki bir işlem de az yukarıda anılan şekilde usule ve yasaya aykırı olacaktır.

Hukuk büromuzun yorumuna göre, anılan Yürütmenin Durdurulması kararına aykırı olarak idarelerce tesis edilen işlemler (yürütmesi durdurulan yan dallarda eğitim programı başlatma vb. gibi.) bu durumdan zarar gören ilgililerce açılacak münferit idari davalar sonunda iptal ettirilebilir. Ayrıca Danıştay 8. Daire Başkanlığı’nın 19.04.2010 tarih ve 2009/10357 E. sayılı anılan yürütmeyi durdurma kararına aykırı işlem tesis eden idareciler yönünden yargı kararını yerine getirmeme ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 257. maddesi gereği görevi kötüye kullanma suçlarından bahisle mahallindeki Cumhuriyet Başsavcılıkları’na suç duyurusunda da bulunulabilir.

Hukuki değerlendirmenin ardından, TUK’a başvurularak bir yazı ile Yan Dallara ilişkin işlemlerin tümünün iptali istenmiştir. TJOD kısa süre içerisinde yanıt alınmazsa, yapılan işlemlerin iptali için dava açacaktır. Davanın etkinliği açısından, mağdur olan meslektaşlarımızın iptal davası açmasının önemi büyüktür.Hukuka uygun sonuç alınamazsa, 60 günlük süre içerisinde, işlemlerden mağdur olan herhangi bir meslektaşımızın açacağı dava TJOD Hukuk bürosunca takip edilecek ve sonuçlanacaktır.Bunun için yan dal için başvuran ve mağdur durumda olan bir meslektaşımızın TJOD’ye başvurması yeterlidir.

Önemli gelişme

23.03.2010 tarihi itibariyle TTB tarafından Başkanlığımıza öneeemli bir bilgi iletilmiştir. TTB tarafından iletilen yazıda;

“Trabzon Milletvekili Cevdet Erdöl ve Adana Milletvekili Necdet Ünüvar tarafından,  18 Mart 2011 tarihinde TBMM Başkanlığı’na 16 Maddelik “Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi” verilmiştir. Bu Teklif yeni bir “torba” Kanun Teklifi olup bir maddesi hariç bütün maddeleri sağlık alanı ile ilgilidir. Teklifte, meslek tanımları yasada düzenlenmeyen sağlık personelinin görev tanımları yapılmakta, tıpta ve diş hekimliğinde  uzmanlık ve  yan dal uzmanlıkları ile eğitim süreleri düzenlenmektedir.

Teklif, 22 Mart 2011 günü TBMM Başkanlığı tarafından İçişleri, Sağlık ve Plan ve Bütçe Komisyonlarına havale edilmiştir. Tasarı bir madde hariç bütünüyle sağlık alanı ile ilgili olmasına rağmen asli komisyon olarak Plan ve Bütçe Komisyonu belirlenmiştir.

Türk Tabipleri Birliği tarafından bu gün haberdar olunan Teklifin yarın 24 Mart 2011 günü saat 10.00’da Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşülmeye başlanacağı bilgisi edinilmiştir. Sürenin çok dar olması ve düzenlemelerin bütün uzmanlık alanlarını ilgilendirmesi nedeniyle,  alanınızla ilgili bölümlerinin sizler tarafından ivedilikle incelenip gerekli müdahalelerin yapılabilmesi amacıyla teklif ekte iletilmektedir.”  denmektedir.

Yasa maddeleri incelendiğinde, Kadın hastalıkları ve doğum  Uzmanlık alanının 4 yıla indirildiği, perinatoloji ve jinekolojik onkolojik cerrahinin yan dal olarak belirtildiği ve sürelerinin de 3 yıl olduğu belirtilmektedir. Reproduktif Endokrinoloji ve İnfertilite ile Ürojinekolojinin yan dal olarak yer almadığı görülmektedir.Kanun tasarısı davalarla iptal edilen tüzüğün, bir kez daha iptal edilmemesi için kanunlaştırılmasına yöneliktir. Bakanlık, tüzükle yapamadığını kanunla yapmaya çalışmakta ve hiçbir sivil toplum örgütüyle iletişime geçmeden.Türkiye’de uzmanlık eğitimini piyasa koşullarının istediği biçimde değiştirmeye çalışmaktadır.
TJOD’nin açtığı davada uzmanlık eğitimi süresinin 4 yıla indirilmesi bildiğiniz gibi oy birliğiyle durdurulmuştu AB’de 5 yıl olan uzmanlık eğitiminin 4 yıla indirilmesi, kadın doğum uzmanlık eğitiminin dünya standartlarından kopuk bir platforma sürüklenmesine ve uzmanlık eğitimimizin uluslar arası düzeyde akreditasyonunu yitirmesine yol açacaktır. Sadece piyasasaya kadın doğumcu sağlamak maksadına yönelik olarak yapılan düzenleme uluslararası akademik platformda, Türkiye’deki kadın doğum eğitiminin değersizleştirecektir.Geldiğimiz noktada, hukuka aykırı bulunarak yürürlüğü durudurulmuş bir tüzüğün değiştirilmeden kanun yapılmasını bir hukuk devletinde nasıl değerlendirebileceğimizi bilemiyoruz.Türkiye cumhuriyeti tarihinde, herhalde ilk kez tüzükle düzenlenmesi gereken bir konu torba yasayla çözülmeye çalışılmaktadır.aslolan hukuku dolanmak değil, hukuka saygıdır.
TBMM Bütçe plan komisyonuna yalnızca TTB temsilcisi katılmaktadır.TTB temsilcisine gerekli bilgiler verilmiş olup, savunma buna göre yapılacaktır. Ayrıca TJOD olarak da komisyon üyeleriyle görüşüyüruz. Kanun tasarısı, TJOD’nin Danıştay’a açtığı dava ayrıntıları web sayfamızda yer almaktadır.

Sevgili meslektaşlarım,

Hukuku eğip bükerek, hukuksuzluğu bile bile kanun çıkartarak, sağlık sistemini dönüştürmekten ziyade kaos yaratarak kısa süre mesafe almak mümkündür.Ama uzun vadede telaşla, derinliğine düşünülmeden, dünya standartlarını gözardı eden uygulamalar eğitim sistemimize büyük zarar verecektir.Konuyu bir “yaptım-yapamadım” micadelesi şeklinde algılayan ve kazandıklarını düşünenler, şunu iyi bilmelidirler ki, bu mücadelenin kazanan tarafı yoktur,yalnızca Türkiye’de sağlık eğitimi ve sistemi kaybetmektedir…

Hepinize saygı ve sevgilerimi sunarım

Prof.Dr.İsmail Mete İtil

TJOD Başkanı