HPV Aşılarıyla İlgili Güncel Bilgilendirme

  1. HPV aşıları; HPV enfeksiyonu sonrası gelişen,
    • kadınlarda rahim ağzı kanseri ve kanser öncü lezyonları başta olmak üzere; kadın dış genital organları, makad kanser ve kanser öncesi lezyonları ve anogenital siğillere
    • erkekte makad kanser ve kanser öncesi lezyonları ve anogenital siğillere karşı koruyucu olarak üretilmiştir.
  2. Serviks kanserli hastalarda HPV DNA tespiti doku bazlı çalışmalarında %96.6 olarak tespit edilmiştir. Yani HPV olmadan serviks kanseri olmaz. Elbette ki HPV enfeksiyonuyla karşılaşan 100 kadından sadece 1-3 kadın kansere gitmektedir. Persistan enfeksiyon veya kansere gidecek hastayı belirlemek bugün için mümkün değildir.
  3. HPV enfeksiyonunda tabii bağışıklık söz konusu değildir. Yani HPV enfeksiyonu geçiren bireyler bu tiple geçecek enfeksiyonlara karşı korunamazlar. Bu da hem tekrar enfeksiyonu hem de kansere gidişe karşı tabii enfeksiyonun korumayacağını gösterir. Ayrıca aşının olmayan tabii bağışıklığı negatif yönde etkilemesi de söz konusu olamaz.
  4. HPV enfeksiyonlarında lokal bağışıklığın önemi yoktur, çünkü serum antikorlarının servikal bazal memran çevresinde direkt HPV’lere bağlanmasıyla etki gösterir.
  5. Antikor seviyelerinin düşüşüyle ilgli spekülasyonlar yapılmaktadır. Özellikle dört valanlı aşıda HPV 18 serum antikor seviyelerinin 3.5 yıl sonra düştüğü bilinmektedir. Ancak HPV 18’e karşı koruyuculuğunun aynen %100 devam ettiği gösterilmiştir. Bu nedenle antikor seviyesinin önemi yoktur. Aşı sonrası serum antikor seviyeleri hepatit B aşısıya benzer olarak gösterilmektedir.
  6. HPV aşıları yeterli koruma sağlamadığından değil aksine içerdiği HPV tiplerine karşı %100 koruma sağladığından servikal kansere neden olan daha fazla HPV’e karşı etkili olması için iki, dört ve 9 valanlı aşı üretilmiştir. HPV aşılarında ilk aşı sadece HPV 16’a karşı üretilmiş ve HPV 16 ile gelişen hastalıklara karşı %100 etkili olduğu gösterildiğinden ticari aşılara geçilmiştir. Bu tekli aşı ticari olarak satışa sunulmamıştır.
  7. Halen tüm Dünya’da iki ve dört valanlı aşılar kullanımdadır. FDA dokuz valanlı aşıya Aralık 2014’te onay vermiştir. Ancak ülkemize gelişi uzun zaman alabilir. Aşılar özellikle içlerinde bulundurdukları tiplere karşı %100 koruyucudurlar. Ancak diğer tiplerle enfeksiyon geçirmeyi önleyemezler.
  8. HPV9 aşısı (dokuz valanlı aşı) siğillere karşı 2 düşük riskli ve 7 yüksek riskli HPV tipine karşı üretilmiştir. 7 Yüksek riskli HPV tipi servikal kanserlerin ortalama %90’ından sorumludur. Bu nedenle bu 7 tipe karşı %100 koruma söz konusudur. Diğer tiplerle halen servikal kanser gelişme riski vardır.
  9. Aşıların servikal kanseri öneleyeceği söylenebilir mi derseniz, evet. Çünkü; servikal kanser öncü lezyonlar gelişmeden oluşmamaktadır. Aşıların da içlerinde bulundurdukları tiplere karşı %100 korumaktadır. WHO’nun IARC servikal kanser grubunun raporuna bakarsanız servikal kanserin end-point olamayacağını aynı nedenle görebilirsiniz. Ayrıca bu aşılar 8.5 yılını tamamlamış olup birkaç yıldır kullanılmaktadır fikri taşıyanlar yanlış düşünmektedir.
  10. Konvansiyonel Pap smear sensitivitesi %53’tür. Ayrıca birçok çalışmada servikal smear yalancı negatifliğinin %15-70 arasında değiştiği bilinmektedir. Yani sorununuz yok dediğimiz birçok kadında aslında sorun vardır. Türkiye’de servikal kanserlerin maalesef %60’ı lokal ileri evre olarak gelmektedir ve servikal kanserin erken dönemede tespiti ile tedavi başarısı mümkün olmamaktadır. Bu nedenle Pap smear taraması tek başına çalışmamaktadır.
  11. Dünya genelinde bazı ufak değişiklikler nedeniyle servikal kanserin  %70’inden sorumlu olan HPV tip 16 ve 18’in Türkiye’deki durumunu merak edenler olmaktadır. Hacettepe Üniversitesi’nde yapılmış olan doku bazlı çalışmada Dünyaya paralel ve hatta aşı açısından daha şanslı olmak üzere servikal kanserlerin %76’sından HPV 16 ve 18 birlikte sorumludur.
  12. Pek çok genç kızda felç, havale, pıhtı, anafilâksi gibi ağır hastalık tabloları ve hatta ölümle sonuçlanan yan etkileri olduğu söylenmektedir. Bağımsız yan etki takip kuruluşları (The Vaccine Adverse Event Reporting System (VAERS), The Vaccine Safety Datalink (VSD), The Clinical Immunization Safety Assessment (CISA) Network) aşılanan tüm bireyleri tek tek takip etmektedir. Dolayısiyle aşıanmış herhangi bir kişinin başına gelen herşey kayıtlıdır. Bu kuruluşların raporlarında ölümlerin hiçbirisi aşıyla ilişkilendirilememiştir. Ölüm nedenleri; trafik kazası, cinayet, yüksek doz eroin kullanımı v.s. gibi aşıya bağlı olmayan nedenlerdir.
    http://www.cdc.gov/vaccinesafety/Vaccines/HPV/jama.html
    Türkiye’de maalesef aşının kaydı yoktur. Ancak TCSB aşı programına alınırsa takip mümkün olacaktır.
  13. Aşılarda HPV DNA’sı ve L2 proteini bulunmamaktadır. Yani virulansı azaltılmış veya ölü virus aşısı değildir. İyi bilindiği gibi ilgili DNA bulunmadan aşılarda genotoksik ve karsinojenik etki mümkün değildir.
  14. Hedef kitle okul aşılaması olarak yani; 11-12 yaş kız ve erkek çocuklardır. Ülkelerin ekonomik koşullarına göre aşı programında hedef kitle değişebilmektedir. Ülkemiz için sadece hedef kitlenin aşılanması aşı programına alınmalıdır. Telafi aşılaması 26 yaşa kadar uygulanabilir. Ancak aşının ileri yaşta da etkisi ispatlandığından parası olan 45 yaşa kadar kadınlar istedikleri takdirde aşılanabilirler.
  15. Daha önce ikili veya dörtlü aşı yaptırmış olan bireylere 9 valanlı aşı açısından ne yapılacağı WHO tarafından henüz belirlenmemiştir.
  16. Bakanlık ihale aşamasına geldiğinde aşının fiyatının %5-10’una düşebileceğini diğer ülke örneklerinden bilmekteyiz.

Altına imza atmış üç dernek olarak kongrelerimizle, bölgesel toplantılarımızla, sürekli hizmet içi eğitim ve sosyal sorumluluk projelerimizle aşıyı anlatmaya çalışmaktayız. Ayrıca TCSB talep ettiğinde her türlü tıbbi desteği vermekteyiz.

Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği

Türk Jinekolojik Onkoloji Derneği

Kolposkopi ve Servikal Patolojiler Derneği