Anayasa Mahkemesi Kararı: TJOD’den Basın Açıklaması

Anayasa mahkemesinin ( AYM ) kısmi iptal kararını saygıyla karşılıyoruz . Karar hekimlerin mesai saatleri dışında serbest çalışma hakkını anayasal bir zemine oturtmaktadır. Sağlık alanında bir çok iyileştirme ve yenilenme yapılmıştır. Sağlık göstergelerinde de evrensel ölçütlere yaklaşılmıştır. Hekim haklarında anayasaya aykırı olarak değerlendirilen kısıtlamaların giderilmesi, sağlık politikalarını geriye götürmez, aksine işine bağlı, şevkle “ tam gün “ çalışan bir hekim kitlesi yaratır. Bu kararlara , bir yol kazası değil, uzlaşmanın başlangıcı olarak bakmak gerekir. Yüksek vasıflı iş gücünden mesai saatleri dışında da yararlanılması ülkenin faydasına olacak, hekimlik mesleğinin kalitesi daha da artacaktır. Karar genel çerçevede değerlendirildiğinde; Hekimlerin mesai saatleri dışında serbest çalışmasının önünü açmaktadır. Bu kararın yalnızca bir grup hekime sınırlı olduğu şeklindeki değerlendirmenin kararın ruhuna uygun olmadığı düşüncesi hakim olmaktadır. Yalnızca bir grup hekimin muayene açma hakkının bulunduğu şeklinde bir durum söz konusuysa, bu durum hem bu hekimleri hem de serbest çalışma hakkı olmadığı belirtilen kamudaki meslektaşlarımızın çalışmalarını olumsuz etkileyecektir.

Karar medyada ilk açıklandığında, tüm hekimleri kapsayacağı şeklinde değerlendirilmişti.Daha sonra Sağlık Bakanlığı kararın Kamuda çalışan hekimleri kapsamadığı, yalnızca üniversitede çalışan öğretim üyelerini kapsadığını ve kamuda çalışan hekimlerin 31 Temmuz 2010’a kadar muayenehanelerini kapatmadıkları takdirde, cezalandırılabileceği yönünde açıklamalar yaptı. Farklı hukukçular, hatta AYM’nin eski üyeleri iptalin kamuyu da kapsadığı şeklinde değerlendirme yapmaktalar. Zaten kanunlaşma aşamasında, kamu ve üniversiteler arasında oluşabilecek bir eşitsizliğin, kanunun tümden iptaline yol açacağı tarzında hukuksal değerlendirmeler yapılmıştı.

AYM’nin kararı ile ilgili olarak , kamu hastanelerinin durumunun netleşmesi gerekir.Eğer Sağlık Bakanlığı hukukçuları kararı yanlış yorumluyorsa kamuda çalışan meslektaşlarımız gereksiz yere muayenehanelerini kapatacak, gerekçeli karar açıklanınca tekrar açacak ama bu arada ciddi zarara uğrayacak. Eğer Bakanlık hukukçuları kararı doğru yorumluyorsa bu sefer yanlış yorumlara inanan hekimler muayanehanelerini kapatmayıp bekledikleri için ceza alacaklar, belki memurluktan atılacaklar. Sonuçta karışıklığı önlemenin tek yolu AYM nin kararın ne anlama geldiğini gerekçeli karardan ve 31 Temmuzdan önce kamuoyuna açıklamasıdır.Böylece hem meslektaşlarımız hem de Sağlık Bakanlığı açısından yanlış uygulamaların önü alınmış olur.

Konuyu netleştirecek en önemli şey AYM nin kararı ile ilgili kısa bir açıklamada bulunmasıdır.

Hekimlerin istediği, hukuka karşı koymak değil, hukukun gereğini yerine getirmektir.Bu nedenle AYM kararının yoruma yer bırakmayacak tarzda netleşmesi, önem arzetmektedir.

AYM’den böyle bir açıklama gelmediği takdirde, Sağlık Bakanlığı’nın gerekçeli karar açıklanıncaya kadar, muayenehanelere yönelik herhangi bir uygulamada bulunmaması izlenecek en doğru yol olacaktır.

Prof. Dr. İsmail Mete İtil

TJOD Başkanı