Türk Doktordan Kısırlığa Darbe

turk-doktorlardan-kisirliga-darbeKısırlığa umut, bir Türk bilim adamından geldi. Yale Üniversitesi ‘Kısırlık ve Donör Ünitesi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Emre Seli, kadınlarda üremeyi kontrol eden proteini buldu. Seli, üreme ve embriyo üzerine yaptığı çalışmalarıyla ABD’nin ‘En İyi Araştırmacı Ödülü’nü kucakladı.

Kısırlığı sona erdirecek büyük buluş Türk bilim adamından geldi. ABD Yale Üniversitesi Kısırlık ve Donör Ünitesi Bölüm Başkanı olan Prof. Dr. Emre Seli, insan vücudunda eksikliği halinde kısırlığa sebep olan proteini bularak, üreme konusunda çok önemli bir bilimsel çalışmaya imza attı. Başkanlığını yürüttüğü ekiple birlikte, insanlarda, farelerde, kurbağalarda yani tüm canlılarda üremeyi kontrol eden proteini keşfeden Prof. Dr. Seli, şimdi bu proteinin dışarıda yapılarak anne adayına takviye edilmesiyle ilgili çalışmaları yürütüyor. Amerikan Üreme Tıbbı Derneği’nin 2009 En İyi Araştırmacı Ödülü’nü verdiği Prof. Dr. Emre Seli ile Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği’nin bu yıl sekizincisini düzenlediği ‘Ulusal Jinekoloji ve Obstetrik Kongresi’nde görüştük.

Kısırlığı önleyen bir protein buldunuz. Nedir bu proteinin işlevi?

Yumurtayla spermin bir araya gelip oluşturduğu embriyonun ilk büyüme günlerinde erkeğin hiçbir katkısının olmadığını belirledik. İlk birkaç günlük bölünmelerde sadece annenin proteinleri söz sahibidir. Biz anneden gelen üreme mesajlarını koordine eden ve gönderen proteini bulduk. Eğer bu protein olmazsa anneye ‘üre’ komutu gitmiyor ve kısırlık yaşanıyor.

Nasıl bir çalışma yürüttünüz?

Bütün canlılarda annenin yumurtasında proteinlerin dengelenmesini sağlayan bir gen bulunuyor. Bu genin başında da üreme mesajını taşıyan, kumanda merkezinin lideri gibi çalışan bir protein var. Biz bu proteini Yale Üniversitesi’ndeki kendi laboratuvarımızda keşfettik. Bu çalışmamızı önemli bir bilimsel dergide de yayınlattık. Ardından bu proteinden yoksun bir fare yarattık ve onun kısır olmasını sağlayarak, tespitimizi ispatladık. Şimdi de bunun bilimsel makalesini yayınlayacağız. Bu çalışmalarımız için Amerikan hükümetinden 1 milyon dolarlık bir yardım kullandık.

Bu proteinin dışarıdan kişiye verilebilmesi mümkün olacak mı?

Aslında mümkün. Farelerle ilgili çalışmalarımızda bunu gösteren bulgular elde ettik. Ancak proteinin dışarıda hazırlanıp insana verilebilmesi teoride mümkün görünse de pratikte biraz daha sürece ihtiyacımız var. Bunlar bugün, yarın olacak şeyler değil. Şimdiki amacımız proteinin insana dışarıdan verilebilmesi.

En iyi embriyoyu seçen yöntem Türkiye’de

Prof. Dr. Emre Seli’nin Araştırma Başkanlığı’nı yürüttüğü en uygun embriyoyu seçme yöntemi dünyada ve Türkiye’de de kullanılmaya başlandı. ‘Yaşayabilirlik endeksi’ olarak adlandırılan bu yöntemle anne adayının rahmine yerleştirilecek en uygun embriyo incelenerek seçilebiliyor. Böylece düşük ya da hamile kalmama riski ortadan kalkmış oluyor. Embriyonun sıvısından alınan bir örneğin analizi sonucu embriyoların metabolik özellikleri, ne tükettiği, içinde geliştiği ortama ne salgıladığı incelenebiliyor. Prof. Dr. Seli, Avustralya, İngiltere, Avrupa ve Japonya’da ilgiyle karşılanan yöntemin, Türkiye’de de 5 tüp bebek merkezinin kullanma aşamasında olduğunu da söyledi. Seli, Türkiye’de çoğul gebelik tartışmalarının yaşandığı bir süreçte, embriyo seçiminin bunun önlenmesine yardımcı olacağına inandığını söyledi.

Türkan Yılmazer