Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği Başkanı ve 30 tıp derneğinin sözcüsü olan Prof. Dr. İsmail Mete İtil, önümüzdeki günlerde Meclis’te görüşülecek olan Tam Gün Yasa Tasarısı ile ilgili olarak “Hekimi kazanmayı düşünmeyi bırakın, hekimi ezen politikalarla kısa vadeli kazanımlar düşünülmektedir. Hekimi kazanmayı düşünmeyen, onu adeta bir düşman olarak gören, hekime şiddeti körükleyen bir sağlık politikasının, hekime rağmen başarılı olması uzun vadede mümkün değildir” dedi.
Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği Başkanı Prof. Dr. İsmail Mete İtil, Tam Gün Yasa Tasarısı ile kalitesi düşük, devlete maliyeti yüksek, hekim memnuniyetini sağlayamayan, hastaların gerçekte tedavi olmadığı bir sistemin ortaya çıkacağını vurguladı.
İtil, “Yasalaşması için zorlanan “Tam Gün Yasa Tasarısı” son derece kısıtlayıcı, hekim özlük haklarında iyileştirme yapmayan bir yasa tasarısıdır” diye konuştu.
Prof İsmail Mete İtil, ocak ayının ikinci haftasında mecliste görüşülecek olan yasa tasarısı ile şu görüşleri sıraladı:
-
Gerçekler saklanarak, ucuz halk populizmiyle sanki sağlığa erişimde bir eşitlik sağlandığı görüşü pompalanarak, hekim hakları geri dönüşü olmayacak bir şekilde zedelenmektedir. Birbirinden çok farklı statülerde çalışan üniversite, devlet hastanesi, eğitim hastanesi gibi kurumlar, aynı ticari mantıkla bir araya getirilmektedir.
-
Tek tip hasta, tek tip hekim yaratılmakta, rekabet, çalışma koşullarındaki farklılıklar gözetilmeden, hekim ucuz işçi haline getirilmektedir. Performans adı altında öne sürülen belirsiz, ödeme güvencesi olmayan sistemle hekimin hakkının verildiği söylenmektedir; ama işin aslını bilen hekimler bunun ne olduğunu çok iyi bilmektedirler.
-
Sonuçta kalitesi düşük, devlete maliyeti yüksek, hekim memnuniyetini sağlayamayan, hastaların gerçekte tedavi olmadığı bir sistem ortaya çıkacaktır. Eğitim ve öğretimin kalitesi düşecek, tıp fakülteleri iflas noktasına gelecek ve tasarı sağlıkta çöküşün miladı olacaktır. Memnuniyetsiz çalışan bir hekim grubu yaratılmak isteniyorsa, bu tasarı ona çok iyi hizmet edecektir.
-
Uygulanan sistem dünyadaki sistemlerle benzerlik gösterse de birçok farklılıkları vardır. O sistemlerde hekimlerin hakları kalıcı olarak korunmuş ve malpraktis sigortaları da tamamen devlet tarafından üstlenmiştir. Bu yasada emekliliğe yansıyacak bir iyileştirme yoktur.
-
İsteyenin tam gün, isteyenin özel çalışabileceği vurgulanırken, 3 yıldan beri özel hastanelerin eleman alımı kısıtlanmış ve hekimlere pranga vurulmuştur. Sözde bir seçimle hekimler özel hastane zincirlerinde özlük hakları korunmadan, güvencesiz ucuz işçiler olarak çalışmaya zorlanmaktadır.
-
Günümüz şartlarında tamamen tercihe bağlı olarak gidilen ve sayıları da kanun çıkarmak için gerekçe olamayacak kadar az olan muayenehanelere gitmeyi önlüyoruz yaklaşımıyla, vatandaşın sistemin her yerinde vermek zorunda olduğu katkı payları unutturulmaya çalışılmaktadır.
-
Özel hastanelere bu sistemde aktarılan kaynaklar, SGK’yı ve devleti sarsan rakamlara dönüşmüştür. Bir yandan açık büyümekte, bir yandan da ana teminat paketleri, ilaç ödemeleri global bütçe uygulaması adı altında kısılmaktadır. Bunun halktan yana olduğunu söylemek mümkün değildir. Bu şartlarda bu kanunu çıkarmaya zorlamak ancak, hekime karşı olan ve neden olduğu da anlaşılamayan büyük bir hıncın dışarı vurumu ile ilişkili olabilir.
-
Hekimi kazanmayı düşünmeyi bırakın, hekimi ezen politikalarla kısa vadeli kazanımlar düşünülmektedir. Hekimi kazanmayı düşünmeyen, onu adeta bir düşman olarak gören, hekime şiddeti körükleyen bir sağlık politikasının, hekime rağmen başarılı olması uzun vadede mümkün değildir. Sistemde neredeyse yeri kalmayan çok az sayıda muayenehaneyi bahane ederek, aslında halkın yararına olmayan, sağlığı tamamen özelleştiren politikalar uygulanmıştır.
-
Amaç vatandaşın para vermesini ortadan kaldırmak değil, sağlık çalışanlarının para kazanmasını engelleyip, büyük hastane zincirlerine devlet eliyle para aktarılmasıdır. Anayasaya aykırı olan, ancak totaliter rejimlerde eşine rastlanacak kadar ağır şartları olan bu yasa tasarısı geri çekilmeli, hekimler kazanılmaya çalışılmalıdır. Liberal bir sistemde, hekim çalışması kısıtlanamaz.
-
Hekimi kazanmayı düşünmeyi bırakın, hekimi ezen politikalarla kısa vadeli kazanımlar düşünülmektedir. Hekimi kazanmayı düşünmeyen, onu adeta bir düşman olarak gören, hekime şiddeti körükleyen bir sağlık politikasının, hekime rağmen başarılı olması uzun vadede mümkün değildir.
-
Yüksek vasıflı iş gücünün kullanılmasında dünya serbestliği arttırırken, yetişmiş insanını bu kadar kısıtlayan, ezen, adeta bu kadar okuyup çalışmasını cezalandıran bir anlayışla sağlık politikası gelişemez.