Gebelikte Şeker Yükleme Testi

1295412974__G-Tittel-mage_jpg_1066189x

Şekerli su testi

50 gr glukoz yükleme testi – 100gr oral glukoz testi,
24-28. haftalar içerisinde gestasyonel diyabet yani hamilelikte meydana gelen şeker hastalığını saptamak için 50 gr glukoz yükleme testi uygulanır. Test aç karnına ya da tok karnına yapılabilir. Test daha erken dönemlerde: aşırı kilolu olma sorunu, iri bebek bebek öyküsü, birinci dereceki yakınlarda ya da daha önceki hamileliklerde gestasyonel şeker öyküsü gibi risk etkenlerinin mevcudiyeti halinde ilk muayenede uygulanmalıdır. Bu risk etkenleri olan hamile kadınlarda, test neticeleri normal dahi çıksa 24-28. haftalarda yeniden uygulanmalıdır.

5O gr glukoz yükleme test neticesi 130 veya 140’dan yüksek ise 3 saatte tamamlanan 100 gr oral glukoz testi uygulanır. OGTT için hamile anne adayı üç gün 300gr karbohidrat içeren beslenme programı için hazırlanır. Hasta, bu süreçte normal ve günlük hayatını sürdürmelidir. Üçüncü gün akşamı ardından 12 saat hiç yemek yenmemeli ve sabah 0. dakika kanı alınmalıdır. Sonrasında ise 100gr glukoz 5 dakika içinde içirilmektedir. Daha sonra ise birinci, ikinci ve üçüncü saatlerde ise glukoz yani kan şekeri için kan örneği alınması uygulanır.

Aç karnına > 95 mg/dl
1.saattte> 180 mg/dl
2.saatte> 155 mg/dl
3.saatte> 140 mg/dl

Buradaki 4 değerden 2 ya da daha fazlası normal çıkmaz ise gestasyonel şeker teşhisi konulur. Tek değerin yüksek çıkması halinde ise testin bir ay sonra yenilenmesi söz konusu olur. 50 gram şeker yükleme test neticesinin 190 mg/dl’den yüksek çıktığı hallerde 100gr OGTT uygulanmasına gerek kalmaz ve açlık glukoz seviyesine bakılması yeterli olur. Şayet açlık kan glukozu 95mg/dl’nin üzerinde saptanırsa hamile anne adayı, gestasyonel şeker hastaları olarak değerlendirilir ve tedavi için adım atılır.

OGTT nedir?

Açlık kan şekeri ölçümleri 100 ve 126 mg/dl olarak saptanan bireyler için OGTT yapılması gerekir. Açlık ardından uygulanan ölçüm eğer >140 mg/dl ise doğrulama testi olan şeker yükleme testine gerek kalmaz ve kişiye şeker hastası teşhisi konulur.
OGTT uygulanırken; kişiler bu test öncesinde üç gün süre ile karbonhidrat zengini bir beslenme düzeni önerilir. Akşam 21:00’den sonra bir şey tüketilmemesi gerekir. İlk ölçüm için 12 saatlik bir süreyle aç kalmak gerekir. Ardından ise kişilere 75 gram şeker verilir. Doktor kararı ile 2 ya da 3 saat süresince yarım saat aralıklarla glikoz değerleri incelenir. Bütün ölçümler rapor edilir ve hastanın şeker hastalığı durumu saptanır.

Şeker hastalığı Türkiye’de oldukça yaygın şekilde karşılaşılan kronik bir hastalıktır. Bu hastalık, göz, böbrek gibi organlara zarar verebilir. Bu sebeple de özellikle de hamilelik süresince ‘’iki kişiyi ilgilendiren hasarları‘’ ele alınırsa önlem almanın önemi ortaya çıkacaktır.

Hamilelikte şeker yükleme testi gebeliğin 24-28. haftalarında uygulanır. Hamile anne adayına 50 gram şeker içerikli sıvılar verilir ve ölçüm yapılır. OGTT olarak geçen şeker yükleme testinin hamilelik sürecinde uygulanmasındaki hedef glikoz düzeyinin anne vücudunda denge içerisinde tutulup tutulmadığını ortaya koymaktır.

Şeker yükleme testi testi ardından hamileliğe bağlı şeker hastalığı teşhisi konulur ise farklı tedavi yöntemleri uygulanabilir. Eğer tedbir alınmıyor ise; bebeğin daha erken dünyaya gelmesine, anne için ciddi sağlık sorunlarının meydana gelmesine, olması gerekenden büyük bebeklerin dünyaya gelmesine, bebeğin dünyaya geldikten hemen sonra aşırı düşük şeker sendromu yani, hipoglisemili doğmasına kadar ciddi problemler ortaya çıkabilir.
OGTT yapımı çok kolaydır ve aynı gün içerisinde sonuç alınabilir.

Çeşitli hamile kadınlarda plasentadan salgılanan hormonlar sebebiyle, hamileliğin ortalama 24-26. haftaları ardından şeker metabo­lizmasında bozukluklar meydana gelir. Bu­nun neticesi hamilelerin kan şeker düzeyi artar. Şeker yüksekliği, uzun bir dönem sürerse hamilelik esnasında ve doğum ardından, bebekte çeşitli ciddi problemlere yol açabilir.

Bu sebeple özellikle başta ailesinde şeker hastalığı öyküsü olan hamile kadınlar ve kilolu hamileler olmak üzere, bütün hamilelerde 24.-26. haftalar içerisinde 50 gr glukoz verile­rek 1 saatilik yükleme testi ile tarama gerçekleştirilir. Tarama testinde şeker seviyesi 140 gr.’ı geçen hamilelere, asıl teşhisi koymak için 3 saatlik test yapılır. Bu testin neticesinde hamilelik şekeri teşhisi konan hamileler, önce beslenme düzenlerinin değiştirilmesi ile tedavi edilmeye çalışılır. Di­yetle şeker seviyesi düşmeyen hastalara ise insülin tedavisi yapılabilir.

Hamilelikte şeker yükleme testi zararlı mıdır?

Gebelerde şeker yükleme testinin anne ve bebek sağlığı bakımında zararlı olup olmadığı oldukça tartışılan bir konudur. Gebelikte anne ve bebek sağlığı bakımından istenmeyen en büyük durum, gebelikte şekerdir.

Bebek ve anne açısından riskler ortaya çıkmasına sebep veren gebelikte şeker, bu duruma karşı tedbir alınması için, 24-28 haftalık hamileliklerde şeker yükleme testi yapılması gerekir. Bu test, uluslararası kabul görmüş bir testtir ve uygulanan test için verilen 50-75 gram şekerin bebeğe herhangi bir zararı olmaz.

Plasenta nedir?

Ana rahminde gelişen bebek her türlü besin gereksinimi annesinden karşılar. Bu duruma aracılık eden yapıya ise “plasenta” ismi verilir. Hamilelik dönemi tamamlanıp bebek dünyaya geldiğinde plasenta da bebeğin doğmasından hemen sonra ana rahminden atılır. Plasenta yapısı, bebeğe gerekli besinlerin geçişine aracı olur ve bunun dışında bebeği beslemek adına yardımcı olan birçok hormonun salgılanmasına yardım eder. Bu hormonlardan özellikle HPL (human placental laktogen) anne kanından şekeri yükselir ve bebeğe geçen şekeri artırmak için uğraşır. Anne yeterli beslenmemiş olsa dahi, bebeği korumaya yönelik bir mekanizma olmaktadır. Bu hormon, anne adayında kan şekerini düşüren insulin etkisine karşı direnç meydana getirir. Kan şekeri de bu sebeple belli bir düzeyde yüksek olur. Bu yapı sebebiyle hamilelerde şeker yüksek olur ancak diyabetik düzeylerde olmaz. Anne adayının pankreası çoğunlukla insulin salınımının artmasına yol açar ve kendini şeker hastalığından korur. Fakat çeşitli hamilelerde insulin salınımı yeteri miktarda olmaz ve özellikle son üç ayda diyabetik düzeylerde şeker seviyeleri saptanabilir.

Hamilelikte şeker hastalığının riskleri nelerdir?

  • Hamileliğin ilk 3 ayında diyabetin ortaya çıkması; gelişmekte olan bebekte özellikle beyin ve kalbi ilgilendiren doğumsal anormallikler gelişmesine ya da düşüğe yol açabilir.
  • Hamileliğin ortasında ya da son üç ayındaki şeker hastalığı ise fazla beslenme ve bebeğin normalden fazla kilo alımına yol açar. Çok büyük bebeklerin normal doğumu bebekte travmalara yol açabilir ya da acil sezaryen riskini arttırır.
  • Anne adayından gelen fazla yüksek şeker seviyeleri bebekte fazla insulin salgılanmasına yol açar. Doğum ardından kordon kesildiği zaman aniden düşen şeker düzeyi bebekte hipoglisemik sara nöbetlerine yol açabilir. Uygun tedavi yöntemleriyle diyabetli bir anne adayı da sağlıklı bir hamilelik dönemi yaşayabilir ve normal bir doğum gerçekleştirebilir. Bu sebeple de erken tanı önemlidir.

Risk gurubundakiler

  • Hamilelikten önce kilolu olan kadınlar
  • Ailesinde şeker hastalığı öyküsü olan kadınlar
  • Daha önceden şeker ile ilgili yükseklik problemi olduğu bilinenler
  • Daha önceden 4 kilodan büyük bebek doğuranlar
  • Daha önceden ölü doğum gerçekleştirmiş olanlar
  • Daha önceki hamileliğinde diyabet olan kadınlar
  • Amnios sıvısı çok fazla olan kadınlar
  • Polikistik over sendromu olan kadınlar

Şeker yükleme testinin riskleri

Koldan kan kalmak adına bir kez plastik ile kaplı bir iğne batırılır ve bu en fazla 2 saat süresince orada kalır ve yeni bir iğne girişi olmaz. Tek riski bir iğne olmak kadar olmaktadır. Verilen 50 ya da 75 gram şekerin bebeği zehirleyici bir etkisi kesinlikle bulunmaz. Tüketilen çikolatalardaki şeker oranı dahi test için verilen oranlardan daha yüksektir. Bu sebeple hem kendinizi, hem de bebeğinizi riske atmamak adına şeker yükleme testini yaptırmak oldukça yararlı olacaktır.

Yanlış bir düşünce olarak, şeker yükleme testinin şeker hastası yaptığını düşünenler mevcuttur. Şeker yükleme testinde alınan şeker miktarı çok önemli boyutlarda olmaz. Bu test yalnızca var olan bir tablonun ortaya çıkması için yardımcı olur. Şayet şeker metabolizmasında bir problem mevcut değil ise bir tepsi baklava tüketilse dahi herhangi bir kan şekeri düzensizliği meydana gelmez. Test esnasında en fazla duyulan rahatsızlıklardan biri bulantı-kusma şikâyetleridir. Toplam glikoz 3 bardak suda eritilip, bir miktar limon sıkıldığı taktirde böyle bir şikayetin gelişmesinin önüne geçilir.

 

Tasarım & Uygulama & Destek >>> doktor internet sitesi

doktor internet sitesi