Basın Açıklaması

tjod-toplanti

Değerli basın mensupları,

Geçtiğimiz günlerde Adana’da 5.5 aylık hamile olduğu bildirilen Hatice Demet Buzpınar adlı anne adayının hayatını kaybettiğini üzüntü ile öğrenmiş bulunuyoruz.

Hatice Demet Buzpınar’a Allah’tan rahmet yakınlarına başsağlığı diliyoruz.

Türk Jinekoloji Obstetrik Derneği olarak daha önce yaptığımız basın açıklamasında da sizinle paylaştığımız gibi bu son derece elim olay başta adı geçen meslektaşımız Prof. Dr. Cüneyt Evrüke olmak üzere bütün meslektaşlarımızı üzüntüye boğmuştur.

Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı öğretim üyesi olan ve üniversitenin Balcalı Hastanesi’nde de özel statüde görev yapan Prof. Dr. Cüneyt Evrüke derneğimizin de üyesi olan aynı zaman da TJOD Adana Şube başkanı olan , mesleki olarak kendisini ispat etmiş son derece başarılı bir meslektaşımızdır.

Kadın hastalıkları ve doğum anabilim dalında  uzun yıllardır var olan riskli gebeliklerle uğraşan bir bilim dalı vardır Perinatoloji. Sayın Evrüke Adana’daki 4 perinatoloji  uzmanından biridir.

cansunDemir

Aldığımız bilgiye göre Prof Dr Evrüke,aileye bebeklerden birinin Down sendromu taşıdığını ve bununla ilgili olarak gebeliği devam ettirme veya sonlandırma kararının kendilerine ait olduğunu belirterek yapılacak işlemler ile ilgili olası riskleri anlatmıştır. Zaten bu etik olarak olması gereken ve tıbbi olarak da zorunlu bir bilgilendirmedir .Ardından hasta bebeğin gelişimi durdurulmuş sonrasındada enfeksiyon, dekolman , damar içi pıhtılaşma veya kalp krizi nedeniyle hasta  hayatını yitirmiştir.

Meslektaşımızın bu olayda bir kusur ya da ihmali olmadığının bilinmesini bu tür talihsizliklerin bu tür komplikasyon riski olan vakalarda daima var olduğu gerçeğinin akılda tutulması gerekmektedir.

Tedavisi mümkün olmayan, doğumdan sonra bebeğin ve ailesinin hayatına ağır hasar verecek sakatlıklar hamileliğin 10’uncu haftasından sonra tespit edildiğinde, ailenin isteği doğrultusunda ve tıbbi bir kurul kararıyla gebelik sonlandırılması yasaldır.

Yaşanan olay elbette son derece üzüntü vericidir , ailenin üzüntüsünü anlıyor ve acılarını paylaşıyoruz.

Ancak olay sonrası yazılı ve görsel medya ve internette yayınlanan ve yer alan haberler maalesef bir ” yargısız infaz” sürecine dönüşmüştür. Türkiye’de önemli tiraja sahip ve prestijli bir gazetede olaya ilişkin haber verilirken anne adayı ile ilgili olarak   “…öldü ( öldürüldü ) ” ibaresinin   büyük puntolarla verilmesi bizde tam anlamıyla bir hayal kırıklığı yaşatmıştır.

Değerli basın mensupları hekimlik insan sevgisi ve fedakarlığa dayalı bir meslektir . Gerek çalışma koşullarımız gerekse toplumda hekime yönelik şiddet bu kadar artmışken meslek sevgisi olmadan sürdürülebilecek bir iş değildir .

Elbette haberler yapılmalıdır, elbette olay araştırılmalıdır, konuyu yasal zeminde, hukuk çerçevesinde gündeme getirmek ve soruşturulmasını sağlamak hem hayatını kaybeden hasta yakınları için vazgeçilmez bir hak hem de hukuk devleti olmanın gereğidir.

Ancak henüz yasal süreç devam ederken meslektaşımız Prof. Dr. Evrüke’nin adeta katil gibi lanse edildiği haberleri görmek inanın bizi derinden yaralamıştır.

Özellikle son yıllarda ülkemizde hızla artış gösteren ” hekime yönelik şiddet” vakaları ürkütücü boyutlarda devam ederken bu tarz haberler hasta-hekim arasına kapanması zor uçurumlar açmaktadır.

Bu tip haberler ne yazık ki  toplumdaki “hekime şiddet” olgusunu körüklemektedir. Korkarım ki bu tip yaklaşımlar sonunda bu tip riskli işlemleri yapan hekimler yasal korkular ve medya korkusu ile bu işlemleri yapmaz hale gelecektir.

Siz değerli basın mensupları hastaları bilinçlendirme ve hekimlerin seslerini duyurma konusunda son derece etkili bir konumda iken ortaya çıkan bu durum üzüntü vericidir. Bizler hekimler olarak basının karşısında değiliz bu söz konusu olamaz. Bu tür haberlerin tamamen olaya vakıf olmadan haber yapılması ve iletişim kopukluğundan kaynaklandığını düşündüğümüz için sizlerle bir araya geldik.

Tıpta komplikasyon denilen bir kavram vardır siz ne kadar dikkatli,  olursanız olun her türlü girişimde hastanın ne yazık ki hayatını kaybetme veya kalıcı hasar riski vardır. Bu tüp bebek işleminde, histeroskopi gibi  basit ameliyatlarda  da olabilir.  Komplikasyonu olmayan hekim hiç müdahale etmeyen  hekimdir.  Olayın kasıtlı olmadığını her an hepimizin başına gelebilecek bir talihsizlik olduğunu bilmenizi isteriz.

Mutlaka ateş düştüğü yeri yakar acılı aileyi anlıyoruz.

Ancak siz basın mensuplarının bu tür olaylarda hekimi hedef haline getirmeden sağduyulu , tarafsız ve yargılamadan yapacağı haberlerin hem toplum hem de biz hekimler için çok daha yararlı olacağını olayları  bu bakışla değerlendirmenizi saygılarımızla rica etmekteyiz.

Prof.Dr.S.Cansun Demir

Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği Başkanı